Logo

    Hacı Kemal Erimez Ağabey / 2019 Mart

    trMarch 07, 2019
    What was the main topic of the podcast episode?
    Summarise the key points discussed in the episode?
    Were there any notable quotes or insights from the speakers?
    Which popular books were mentioned in this episode?
    Were there any points particularly controversial or thought-provoking discussed in the episode?
    Were any current events or trending topics addressed in the episode?

    About this Episode

    1960 ihtilalinden sonra kurulan Adalet Partisine
    destek verir, Süleyman Demirel’i evinde
    misafir eder. 1977 seçimlerinde İzmir’den milletvekili
    adayı olan Turgut Özal’ı da desteklemiştir.
    Bunları yaparken Hacı Kemal ağabeyin
    siyasetten hiçbir şahsî beklentisi olmamıştır.
    Hacı Kemal ağabeyi 1960’ta İzmir’de tanıdım.
    O zamanlar Ramazan aylarında İzmir’e
    vaaza gelen Tahir Büyükkörükçü Hocamızın
    vaazlarını takip ederdi. Elindeki teybi ile onun
    gölgesi gibiydi. 1963’ten itibaren de Yaşar Tunagür
    Hocamızın vaazlarını teybi ile takip etti.
    Ayrıca Hacı Kemal ağabeyimizi Mustafa Birlik
    ağabeyimizin evindeki Risale-i Nur sohbetlerinde
    de görüyordum.
    Hacı Kemal ağabeyimiz, M. Fethullah Gülen
    Hocaefendi’nin vaazını ilk olarak nasıl duyduğunu
    şöyle anlatmıştı: “Ben Cuma namazı için
    Başdurak Camiine gittim. Takunyaları ayağıma
    geçirdim, abdest alıyorum. Baktım, hoparlörden
    bir ses geliyor ama nasıl bir ses! Bir hoca
    vaaz ediyor. O zaman Kestanepazarı’ndaki
    vaaz, merkezî sistemle çevre camilerde dinleniyordu.
    ‘Allah Allah!’ dedim. Bu nasıl vaaz böyle?
    Nurları anlatıyor. Böyle vaaz mı olur, nasıl şey
    bu? Sanki bu dünyadan değil de başka bir âlemden
    geliyordu bu ses. O gün takunyalarla gittim
    Kestanepazarı Camiine. Hocaefendi’yle asıl tanışmamız
    böyle oldu. Ertesi gün beraber Karşıyaka’ya
    sünnet düğününe gittik. Bütün hocalar
    orada. Hepsi konuştu, o konuşmadı. Herhalde
    rekabet olur diye, konuşmak istemedi. Dönüşte
    bindik gemiye; güvertede oturmadı, ambara
    indi hemen. Cebinden bir kitap çıkardı, başladı
    okumaya. Ben sürekli tetkik ediyorum. Dedim:
    Bu ne Tahîr Hoca’ya benziyor ne de Yaşar Hoca’ya.
    Allah selamet versin ikisini de çok severim
    ama bu hiçbirine benzemiyor, bambaşka…
    Kendi kendime ‘Hacı Kemal, işte yıllardır aradığın
    mürşidi buldun. Bundan sonra bu hocanın
    peşinden ayrılma.”
    Gerçekten de Hacı Kemal ağabey, M. Fethullah
    Gülen Hocaefendi’ye gönülden en derin bir
    muhabbetle bağlıydı, tavsiyelerini emir telakki
    eder, hatta ima ve işaretlerini bile değerlendirip
    onlardan kendine pay çıkarırdı.
    Hocaefendi bizim bir hatamız, bir yanlışımız
    olduğu zaman çoğu zaman doğrudan yüzümüze
    vurmaz, Peygamber Efendimizin (sallallâhu aleyhi
    ve sellem) usulü ile “Ne oluyor ki bazıları şöyle
    yapıyor?” diyerek umuma hitap edip herkesin
    içinde o yanlışı yapan ders alsın diye bir üslup
    kullandığı gibi, bizlere “Bazı arkadaşlarımız…”
    diye meseleyi anlatırdı. Çoğu zaman biz esasen
    Hocaefendi’nin bizlerden hangimizi kastettiğini
    bilirdik, ama Hacı Kemal ağabey bunların
    hepsini kendi üzerine alır, “Vallahi, Hocaefendi
    bunları bana söylüyor, ben şöyle yapmalıyım,
    ben böyle yapmalıyım” der ve her sözden hisse
    kapıp ibret ve ders alarak güzel işler yapardı.
    Gerçekten, mürşidleri “Bana hitap ediyor” diye
    dinlemek, çok iyi istifade etmeye vesile olur.
    Hocaefendi’den 12 yaş büyük olan Hacı Kemal
    ağabeyin bu hâli hepimize bir örnekti.
    Hocaefendi Ege Üniversitesinin bulunduğu
    İzmir Bornova’da, Cuma vaazlarına başladığı
    dönemde, aynı gün akşam namazından sonra
    soru-cevaba başlar, yatsıyı biraz geciktirir, bilhassa
    o günlerde üniversitede öğrencilere yönelik
    dinsizlik propagandalarına dair ileri sürülen
    sorulara uzun uzun cevaplar verirdi. Bunların
    bir kısmı Sızıntı dergisinde neşredildi ve kitaplaştırıldı.
    O cevapları teypten birkaç defa dinledikten
    sonra öğrenciler de profesörlere ve arkadaşlara
    bunları anlatırlardı. Böylece çok güzel
    hizmetler olurdu. Onun için Hacı Kemal ağabey,
    İstanbul’dan tanıdığı, hatırının geçtiği ileri gelen
    kimseleri perşembeden uçakla İzmir’e getirir,
    Cuma vaazını ve akşamki soru-cevapları
    dinletir, cumartesi ve pazar günleri de onları
    üniversite civarında öğrencilerin kaldıkları evlere
    götürüp Hizmet’i tanıtmaya çalışırdı.
    Logo

    © 2024 Podcastworld. All rights reserved

    Stay up to date

    For any inquiries, please email us at hello@podcastworld.io