Logo

    ‘15 Temmuz sonrası, muhalefetin kendi celladına dönüşmesi süreci oldu’

    trJuly 14, 2020
    What was the main topic of the podcast episode?
    Summarise the key points discussed in the episode?
    Were there any notable quotes or insights from the speakers?
    Which popular books were mentioned in this episode?
    Were there any points particularly controversial or thought-provoking discussed in the episode?
    Were any current events or trending topics addressed in the episode?

    About this Episode

    Türkiye siyasi tarihinin kırılma noktalarından biri olan 15 Temmuz'un üzerinden dört yıl geçti.

    241 vatandaşın hayatını kaybettiği, 2 bin 194 kişinin de yaralandığı darbe girişimine dair hâlâ yanıtını bekleyen sorular var.

    Darbe girişiminin tek faili, iktidar ve Genelkurmay tarafından “Fethullahçı Terör Örgütü/FETÖ” nitelemesi ile suçlanan Gülen cemaati mi?

    Cemaat mensupları olduğu iddia edilen askerler, ordu içinde Genelkurmay Başkanı’nın yaveri olacak kadar nasıl yükseldi?

    NATO’nun bu süreçteki rolü neydi, neden 15 Temmuz gerçekleşti?

    Öncesi ve sonrası ile 15 Temmuz, Türkiye’yi nasıl değiştirdi?

    Muhalefet, kendi ipini mi çekti?

    Bugün gelinen noktada, Türkiye için ufukta bir umut var mı?

    Ahval Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Baydar, Washington merkezli think-tank kuruluşu Demokrasileri Savunma Vakfı’nın kıdemli üyesi, eski CHP milletvekili Aykan Erdemir ve ABD'nin en önemli Türkiye uzmanlarından Lehigh Üniversitesi’nde akademik hayatını sürdüren Prof. Henri Barkey ile dördüncü yılında 15 Temmuz’un öncesi ve sonrasını masaya yatırdı.

    Recent Episodes from Ahval Forum

    2020 ‘en uzun yıl’ gibi gelse de asıl değişim yeni başlıyor...

    2020 ‘en uzun yıl’ gibi gelse de asıl değişim yeni başlıyor...
    “2020’yi nasıl hatırlayacaksınız?” diye kime sorsalar kuşkusuz tüm yanıtlarda karamsarlık ve belirsizlik hakim olurdu.

    Yıl boyu devam eden ve görünen o ki 2021’in belirli bir döneminde de devam edecek olan pandemi, Türkiye’de derinleşen ekonomik kriz, artan cinsiyet eşitsizliği, ekolojik tahribat ve daha birçok şey… Senenin karamsarlığını bir nebze de olsa dağıtan teknolojik gelişmeler ve aşının bulunması ise yüzleri güldürdü. 

    Biz de Ahval editörleri olarak 2020’ye bu sene hayatımızın değişmez parçası olan “zoom pencerelerimizden” bir bakış attık. 

    Dünyanın farklı farklı ülkelerinden bir araya gelen Ahval editörleri olarak birinci değerlendirme maddemiz elbette Covid-19’du. Editörler olarak, seneye pandeminin damga vurduğu konusunda mutabık kaldık. 

    Devamla Ahval editörlerinden Ali Abaday, seneyi şu sözlerle değerlendirdi:

    “2020 çok hızlı başladı. Pandemi başlayana kadar en çok konuştuğumuz konu Avusturalya’daki yangındı… Ancak Covid-19 gündemi bize oradaki felaketi unutturdu. Kasım Süleymani’nin öldürülmesi ABD ve İran açısından önemli bir gelişmeydi. Herkes ‘üçüncü dünya savaşı mı başlıyor?’ diye sormaya başlamıştı. Türkiye’de ise ekonomik gelişmelerin ışığında bir de Covid-19 ile karşılaştık. Kısa sürede hepimiz evlerimize tıkıldık. Aslında karmaşık bir yıl oldu 2020. Tabii olumlu şeyler de oldu ama dünya açısından oldukça kaotik bir yıldı…”

    Ceren Karlıdağ ise yıla cinsiyet eşitsizliği açısından baktı:

    “Pandeminin yoksulluğu derinleştirmesi Türkiye’de büyük bir anksiyete yarattı. Kadın ve LGBTİ+’lar açısından değerlendirecek olursak bu yıl en az 381 kadın öldürüldü. Devletin sırtını sıvazladığı erillik, kadın katillerini cesaretlendirdi, cinsiyet eşitsizliği arttı. Pandemi nedeniyle çıkan af sürecinde bir tane düşünce suçlusu tahliye edilmezken kadınlar açısından daha güvensiz bir yıl oldu. Türkiye’de hiçbir ev güvenli değil ve kadınlar ile çocuklar virüsten korunsa bile şiddetten korunamadı.” 

    Ali Aslangül ise 2020’yi şu sözlerle anlattı: 

    “2020 bir yıldı ama sanki bir yüzyıl gibi geçti... Kobe Bryant ve kızı helikopter kazasında hayatını kaybetti, Maradona yaşamını yitirdi… Bu yıl ‘efsane’ dediğimiz isimleri de kaybettik aslında. Kötü bir yıl olarak tarihteki yerini alacağı kesin. Ancak teknolojik gelişmeler anlamında ciddi atılımlar oldu. Elon Musk’ın Starlink projesini konuşmuştuk daha önce... Teknolojik atılımlar hız kesmeden devam etti. 2020 yılını ben çok iyi hatırlayacağımı düşünmüyorum, birçok şirket daralmaya gitti, işten çıkarmalar arttı. Dizi ve film açısından da en kısır yıl oldu diyebilirim.” 

    Sakıp Yaşar ise yılı şu sözlerle özetledi:

    “Bir yazıda okumuştum 2020 bir yıl değil bir dönemdir diyordu yazar. Bizim için de 2020 bir dönem olacak. Türkiye’de Covid-19’a ekstra olarak anti demokratik uygulamalar ve hukuksuzluklar huzursuzluğumuzu derinleştirdi. Temennim kaybettiğimiz neşemizi yeniden kazanabilmemiz.”

    Gülten Sarı ise yaşanan büyük felaketlerin yol açabileceği değişim üzerine konuştu:

    “Gazetecilere ceza yağdı, AKP’li burjuvazinin ensesi daha da kalınlaştı ama ileride neler göreceğiz? Savaşlar olacak mı olacaksa bunların içeriği nasıl olacak? Doğu yükselecek mi, batı batacak mı? Asıl sorulması gereken soru tüm bunlar bizi nereye götürecek, neler göreceğiz? İnsanın değişimini ve dönüşümü de merak ediyorum. Z kuşağı bize ne getirecek? Beni çok şaşırtacak bir kuşak… Çok otoriter bir nesil de gelebilir, çok özgürlükçü bir nesil de… Bu açıdan ben aslında meraktayım. Nasıl bir dünya bizi bekliyor? Sanki 2020 fragmandı biz 2000’li yılların ilerleyen zamanlarında esas filmi izleyeceğiz gibi geliyor bana…”

    Evren Dede ise yılın gazeteciler açısından oldukça yoğun bir yıl olduğunu belirtti:

    “Tabii ki Covid-19 birinci sıradaki gündem maddesi ama yılı ‘berbat’ olarak tanımlayabiliriz. ‘Böyle bir virüs yok, aşı yok, bize çip takacaklar’ şeklindeki komplo teorilerine yoğun bir kitlenin inandığını gözlemledim. 2021 yılında da çok fazla bir şey beklemiyorum ama uzay kısmında birçok proje var. Aslında her şey aşının başarısına bağlı…”

    2020'de Türkiye'nin sistem krizi hangi alanlarda derinleşti, muhalefet nerelerde sınıfta kaldı?

    2020'de Türkiye'nin sistem krizi hangi alanlarda derinleşti, muhalefet nerelerde sınıfta kaldı?
    Türkiye'nin önde gelen siyasetçi, ekonomist, dış politika uzmanı ve alanında uzman isimler, Ahval Forum'da 2020'nin panoramasını çekti.

    Ahval Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Baydar sordu; HDP Milletvekili Hüdakaya, Eski Anavatan Genel Başkanı Nesrin Nas, Eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Eski AKP Milletvekili Prof Haluk Özdalga, CHP Parti Meclisi Üyesi Prof Gaye Usluer, Prof Binnaz Toprak ve İlahiyatçı İhsan Eli Açık cevapladı.

    Ahval Forum'da 2020 yılında Türkiye'nin sistem krizinin hangi alanlarda derinleştiği, muhalefet hangi derslerden sınıfta kaldığı sorularına cevaplar arandı.

    'Hukuk düzeni mi, buyruk nizamı mı?' Türkiye'nin aydınları tartıştı

    'Hukuk düzeni mi, buyruk nizamı mı?' Türkiye'nin aydınları tartıştı
    “Biz Türkiyeli 805 yurttaş olarak onurlu, huzurlu, güvenli yaşam hakkımızı talep ediyoruz” diyerek 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla bildiri imzalayan aydın, akdemisyen, hukukçu, siyasetçi, sanatçı, insan hakları savunucularını MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hedef gösterdi.

    Bahçeli, “Yine bildik aydın müsveddeleri, kiralık kalem, sözde gazeteci ve kimliksiz akademisyenlerden mürekkep 805 çürük şahıs sipariş bir zillet bildirisine ortaklaşa imza atmışlardır. İhanet masasının başında mama kuyruğuna girmişlerdir” açıklamasını yaptı. Açıklama sonrası gözler bildiri imzacılarına çevrildi. 

    Bildiride, muhalefete çağrı yapan 805 Yurttaş, Meclis’te ‘demokrasi ittifakı’ nın kurulması gerektiğine dikkat çekti. Peki bildirinin çıkış noktası neydi, neden bu bildiri hedef alındı, imzacıların talepleri neler, bu güne kadar yayımlanan bildirilerden farkı nedir? 

    Ahval Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Baydar, bildiri imzacılarından Ahval Yazarı Nesrin Nas, Eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, tarihçi Ayşe Hür, ilahiyatçı yazar Ä°hsan Eliaçık, avukat Çiğdem Koç ve akademisyen Binnaz Toprak ile bildirinin detaylarını ve Bahçeli’nin açıklamasını konuştu.Â

    ‘Türkiye dışarıda bir savaş içeride ise bir güvenlik rejimine dönüştü’ - Salih Zeki Tombak

    ‘Türkiye dışarıda bir savaş içeride ise bir güvenlik rejimine dönüştü’ - Salih Zeki Tombak
    2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesinden savunmaya ve güvenlik harcamalarına ayrılan pay bu yıl da arttırıldı. 2021 yılı güvenlik bütçesi kapsamına giren İçişleri Bakanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’na toplamda 148 milyar 471 milyon 798 bin TL ayrıldı. Milli Savunma Bakanlığı’nın 2021 Yılı Bütçe Teklifi, 2020’ye göre 7 milyar 625 milyon 597 bin TL artarak, 61 milyar 484 milyon 939 bine yükseldi. 2021 yılı için Milli Savuma Bakanlığı bütçesi, Adalet, Çevre ve Şehircilik, Enerji ve Tabi Kaynaklar, Gençlik ve Spor, Dışişleri, Tarım ve Orman, Ticaret, Ulaştırma ve Altyapı, Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarının bütçesini geride bıraktı.

    Jandarma Genel Komutanlığı’nın bütçesi ise bir önceki yıla göre 4 milyar 698 milyon 763 bin TL artarak, 27 milyar 666 milyon 880 bin TL oldu. Bütçesi arttırılan diğer kurum ise Emniyet Genel Müdürlüğü oldu. 2020 yılında 38 milyar 978 milyon 189 bin TL bütçe ayrılan Emniyet Genel Müdürlüğü için 2021 yılında 44 milyar 555 milyon 427 bin TL ayrıldı.

    İçişleri Bakanlığının 2021 Yılı Bütçesi de 2020 yılına oranla arttı. Buna göre 2020 yılında 9 milyar 672 milyon iken, bu rakam 2021 yılı için 10 milyar 665 milyon oldu. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın bütçesi ise 2020 yılında 2 milyar 182 milyon 381 bin TL olan bütçesi 2021 yılında 2 milyar 628 milyon 749 bin TL oldu.

    Yine büyük bir kısmının güvenlik harcamalarına akıtıldığı düşünülen örtülü ödenek gideri olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütçenin binde 5’ini harcanabilecek. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana örtülü ödenekten 19 Milyar TL harcandı. 2021 bütçesinde ise 6 milyar TL’yi geçen bir rakam örtülü ödeneğe ayrıldı.

    Türkiye’nin savunma ve güvenlik bütçesi bizlere ne anlatıyor? Bayraktar, Aselsan ve BMC gibi şirketler başta olmak Türkiye savunma sanayisi ne üretiyor ve karşılığında ne kazanıyor?

    ABD ordusundan sonra sınır dışında en çok hareket eden ordu olan TSK’nin, Libya, Suriye, Irak, Kosova, Afganistan, Doğu Akdeniz, Somali gibi dünyanın birçok coğrafyasında olmasının bütçe maliyeti nedir?

    Bu ve diğer başka bir çok soruyu Ahval Forum’da Demokrasi İçin Birlik Platformu Koordinasyon Üyesi Salih Zeki Tombak ile konuştuk.

    ‘Sağlık Bakanlığı Bütçesi AKP’nin sağlığa bakış açısının özeti’ - Dr Demet Parlar / DİB

    ‘Sağlık Bakanlığı Bütçesi AKP’nin sağlığa bakış açısının özeti’ - Dr Demet Parlar / DİB
    Sağlık Bakanlığı merkezi yönetim bütçesi, 2021 yılı için yüzde 31,8’lik bir artışla 77 milyar 615 milyon Türk Lira olarak açıklandı. Sağlık Bakanlığı bütçesine, 2020 yılına kıyasla TL üzerinden nominal bir artış yapıldı ancak dolar kuru üzerinden değerlendirilince bütçe geçen yıla kıyasla yüzde 17 geriledi. Bütçeden koruyucu sağlık hizmetlerine 19 milyar ayrılırken tedavi edici sağlık hizmetlerine ise 54 milyar ayrıldı.

    Demokrasi İçin Birlik Platformu(DİP) ile 2021 Merkezi Yönetim Bütçesini ele aldığımız Ahval Forum’un dördüncü bölümünde Dr Demet Parlar ile Sağlık Bakanlığına ayrılan bütçeyi konuştuk.
    Logo

    © 2024 Podcastworld. All rights reserved

    Stay up to date

    For any inquiries, please email us at hello@podcastworld.io