Logo

    Frankenstein

    trNovember 20, 2023
    What was the main topic of the podcast episode?
    Summarise the key points discussed in the episode?
    Were there any notable quotes or insights from the speakers?
    Which popular books were mentioned in this episode?
    Were there any points particularly controversial or thought-provoking discussed in the episode?
    Were any current events or trending topics addressed in the episode?

    About this Episode

    Ben Okurum bu kez, Gotik edebiyatın en bilinen eserlerinden birini getiriyor kulaklarınıza. Deniz Yüce Başarır ve Sıcak Kafa adlı romanıyla tanınan yazar Afşin Kum, ilk kez 1818 yılında, üstünde yazarının imzası olmadan yayımlanan Frankenstein’ı yatırıyorlar Ben Okurum masasına. Neden yazarın imzası yokmuş derseniz… Çünkü o zamanlar henüz 21 yaşında bir genç kadın o: Mary Shelley. “Gerçek Frankenstein kimdir?” sorusunun peşinden giden sohbette, popüler kültürün edebiyatın bazı karakterlerini nasıl tek bir boyuta indirdiği meselesi de konuşuluyor. Korkunç görüntüsü ve tekinsizliğiyle korkunun vücut bulmuş hali olarak kabul edilen Yaratık ve onun yaratıcısı, tutkularına gem vuramayan doktor Frankenstein… Kim onlar? Sevdiğiniz podcastin bu bölümünde gerçek Frankenstein’la tanışacak, Başarır’ın romandan seçtiği ve seslendirdiği satırlar sayesinde onun trajedisine de hakim olacak, ruhuna dokunacaksınız. 

    Recent Episodes from Ben Okurum

    İnce Memed

    İnce Memed

    Ben Okurum’un bu bölümünde Türkçe’nin büyük ustası Yaşar Kemal ve onun unutulmaz roman serisi İnce Memed var. Deniz Yüce Başarır ile konuğu Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı doçentlerinden, edebiyat araştırmacısı Erol Köroğlu usta yazarın eserleri arasında dolaşırken, onun hayat ve edebiyat görüşüne, doğayla ilişkisine, dilinin ve anlatımının zenginliğine, insan sevgisine vurgu yapıyorlar. Yaşar Kemal’in her biri birer destan olan romanlarını sevenler için kaçırılmaması gereken bir ben okurum bölümü bu. Elbette her zaman olduğu gibi Başarır’ın seslendirdiği bölümlerle bu edebiyat lezzeti de pekişiyor.

    Zorba

    Zorba

    Ben Okurum dinleyicileri bu kez suyun öte yanına kulaç atıyor, Akdeniz esintisini tenlerinde hissediyorlar. Çünkü Deniz Yüce Başarır ve konuğu yazar Defne Suman sohbetlerine onları da katıp, Girit’e doğru uzanıyorlar. İkili, ünlü Yunan yazar Nikos Kazancakis’in en sevilen eseri Zorba ile ‘hayatı nasıl yaşamalı?’ sorusunun peşinden gidiyor. Kazancakis’in kendisiyle girdiği bir tür hesaplaşma olarak da okunabilecek romanla ilgili sohbeti ve Başarır’ın seslendirdiği bölümleri dinlerken, umuyoruz ki, siz de her şeye rağmen hayatı yeniden ya da daha çok seveceksiniz.

    Sherlock Holmes

    Sherlock Holmes

    Suç hikâyelerinin ilk ve en başarılı örneklerinden birine doğru bir yolculuğa hazır mısınız? Ben Okurum’un bu bölümünde Deniz Yüce Başarır, konukları Mesut Demirbilek ve Algan Sezgintüredi ile birlikte ünlü roman kahramanı detektif Sherlock Holmes’u ve tabii onun ortağı Doktor Watson’u masaya yatırıyor. Arthur Conan Doyle’un kaleme aldığı, 1886 yılında yayımlanan Kızıl Soruşturma’dan itibaren okurları kendine sıkı sıkıya bağlayan ünlü kahramanın dört roman, 56 hikâyelik uzun yolculuğunu konuşurken, polisiyenin tarihi, aklın ve gözlem gücünün önemi gibi konular da gündeme geliyor ister istemez. Başarır’ın, çeşitli Sherlock Holmes hikâyelerinden okuduğu satırlarla renklenen sohbet tam polisiye sever okurlara göre. 

    Bukalemunlar Kitabı

    Bukalemunlar Kitabı

    Ben Okurum’un bu bölümünde uzak coğrafyalara doğru bir yolculuğa çıkıyoruz. Afrika edebiyatının son dönemde en ilgi çeken yazarlarından, Portekizce’nin yıldızlarından biriyle tanışıyoruz: Jose Eduardo Agualusa. Deniz Yüce Başarır, onun büyülü gerçeklik akımının etkisinin de gözlendiği ve ülkesi Angola’nın kanlı geçmişinin izini süren ödüllü romanı Bukalemunlar Kitabı’nı şair, oyuncu, sunucu ve tarihçi Pelin Batu ile konuşuyor. Bu tatlı ve dopdolu sohbete elbette, Agualusa’nın güzel cümlelerinden bazıları da eşlik ediyor. 

    Çıtır Çıtır Felsefe

    Çıtır Çıtır Felsefe

    Çocuk ve gençlik edebiyatına da zaman zaman uğramayı seven Ben Okurum’un konusu bu kez yolun başındaki okurlara felsefeyi sevdirecek, hayatı sorgulamalarına destek olacak önemli bir kitap dizisi: Çıtır Çıtır Felsefe. 33 kitaplık bu dizinin ele aldığı kavramlar, hayatın özünü oluşturan meseleler. İyi ve Kötü, Ölüm ve Yaşam, Haklar ve Ödevler, Sanatçılar ve Dünya başlıkları bunlardan sadece birkaçı. Deniz Yüce Başarır, seriyi yayımlayan Günşığı Kitaplığı’nın kurucusu ve yazar Mine Soysal ile hem kitapların yazarı Brigitte Labbe, hem yayıncılık hem de çocuklarla felsefe hakkında derin bir sohbete imza atıyor Ben Okurum’un bu bölümünde. Ve elbette Labbe’nin birçok zor meseleyi tatlı bir hikâyeye dönüştürdüğü metinlerden de alıntılar seslendiriyor. 

    Cesur Yeni Dünya

    Cesur Yeni Dünya

    Ben Okurum’un bu bölümüne oyuncu, şovmen, yönetmen, yapımcı ve seslendirme sanatçısı Okan Bayülgen konuk oluyor. Storytel için seslendirdiği, dünya edebiyatının en önemli distopyalarından biri olarak kabul edilen Cesur Yeni Dünya’yı hem bir okur hem de bir okuyucu gözüyle değerlendiren Bayülgen ile Deniz Yüce Başarır’ın sohbeti, sadece edebiyat severlerin ilgisini çekmeyecek. Ne de olsa ikili, İngiliz yazar ve filozof Aldous Huxley’nin başyapıtındaki evren üzerinden günümüz dünyası hakkında da bol bol fikir yürütüyor. Ve tabii her zaman olduğu gibi kitaptan can alıcı bölümler de seslendiriliyor. 

    Oğluma Ahlak Üstüne Öğütler

    Oğluma Ahlak Üstüne Öğütler

    Ben Okurum ‘un bu bölümüne ünlü psikiyatr Yankı Yazgan konuk oluyor. Deniz Yüce Başarır ve Yazgan, İspanya’nın yaşayan en ünlü felsefecilerinden biri olarak kabul edilen Fernando Savater’in Oğluma Ahlak Üstüne Öğütler adlı kitabını merkeze alarak hayat hakkında konuşuyorlar. Savater’in oğlu Amador’a bir mektup olarak kurguladığı eserden yola çıkan ikili, “nasıl hakkını vererek yaşanır?” sorusunun çevresinde dolaşıyor. Edebiyat eserleri, filozofların sözleri, psikologların deneyleri, şiirler… Bu sohbeti renklendiren ve derinleştiren diğer unsurlar. Ve tabii Başarır her zaman olduğu gibi söz konusu kitaptan can alıcı bölümleri de seslendiriyor dinleyenler için. 

    Frankenstein

    Frankenstein

    Ben Okurum bu kez, Gotik edebiyatın en bilinen eserlerinden birini getiriyor kulaklarınıza. Deniz Yüce Başarır ve Sıcak Kafa adlı romanıyla tanınan yazar Afşin Kum, ilk kez 1818 yılında, üstünde yazarının imzası olmadan yayımlanan Frankenstein’ı yatırıyorlar Ben Okurum masasına. Neden yazarın imzası yokmuş derseniz… Çünkü o zamanlar henüz 21 yaşında bir genç kadın o: Mary Shelley. “Gerçek Frankenstein kimdir?” sorusunun peşinden giden sohbette, popüler kültürün edebiyatın bazı karakterlerini nasıl tek bir boyuta indirdiği meselesi de konuşuluyor. Korkunç görüntüsü ve tekinsizliğiyle korkunun vücut bulmuş hali olarak kabul edilen Yaratık ve onun yaratıcısı, tutkularına gem vuramayan doktor Frankenstein… Kim onlar? Sevdiğiniz podcastin bu bölümünde gerçek Frankenstein’la tanışacak, Başarır’ın romandan seçtiği ve seslendirdiği satırlar sayesinde onun trajedisine de hakim olacak, ruhuna dokunacaksınız. 

    Mezbaha Beş

    Mezbaha Beş

    Amerikan Edebiyatı’nın en büyük hiciv ustalarından biri ve onun İkinci Dünya Savaşı’na çok farklı bir açıdan bakan romanı bu kez ben okurum’un konusu: Kurt Vonnegut ve Mezbaha Beş. Deniz Yüce Başarır, okurunu bir satırdan öbürüne hüzünden neşeye küçük bir dokunuşla sürükleyebilen etkileyici romanı, Vonnegut’un büyük hayranı Türkiye’den bir yazarla, Aylin Balboa ile konuşuyor. Savaşın acımasız yüzünün, Vonnegut’un çalkantılı hayatının, onun alameti farikası olan kara mizahın konuşulduğu bölümde elbette romanın can alıcı bölümleri de Başarır tarafından seslendiriliyor. 

    Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu

    Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu

    Ben Okurum bu bölümünde İtalyan yazar Italo Calvino’nun 100üncü doğum gününü kutluyor. Deniz Yüce Başarır, Türkiye yayıncılığının deneyimli editörlerinden İshak Reyna’yı da konuk ediyor bu kutlamaya. Başarır ile Reyna’nın odağa yazarın başyapıtı olarak tanınan Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu’yu alarak yaptıkları sohbet, Calvino’nun neşesini, muzipliğini, oyunbazlığını kanıtlayan bölümlerin seslendirilmesiyle daha da renkleniyor.