Logo

    mazeret

    Explore " mazeret" with insightful episodes like "ORUÇ VE ZEKÂT" and "SİSTEM" from podcasts like ""AHMED HULUSİ - EXPO TV SOHBETLERİ 2005" and "AHMED HULUSİ - EXPO TV SOHBETLERİ 2005"" and more!

    Episodes (2)

    ORUÇ VE ZEKÂT

    ORUÇ VE ZEKÂT
    "Ramazan" ayı diye bildiğimiz ayda “oruc”lu olmak, sağlığı yerinde olan her müslümanâ; yani "İslâm"ı farketmiş, idrâk etmiş, kabul etmiş her kişiye zorunlu!. İdrak etmemiş, anlamamış, kabul etmemiş kişiye zorunlu değil! Ermeni, Yahudi, Museviye “oruc” zorunlu değil... Onlar “oruc”lu olmayabilir!... Çünkü "Allah"ı anlayıp, İslâm’ı anlayıp, gereğini idrâk edene zorunlu hâle geliyor “oruc”! Peki “oruc” nedir? Kaç türlü “oruc” vardır? Orucun da "avam"a dönük yönü var… "Havas"a dönük yönü var... "Mukarreb"lere yani "hass-ül havas"a dönük yönü var! Kur’ân-ı Kerîm’de pekçok yerde geçen “akıymüs salâte ve âtüz zekât”= “namazı ikâme ediniz; zekâtı veriniz” tanımlamasından soruldu bana... -Niçin bu iki ifade birbiriyle yanyana? Birisi mânevî, Allah’a borcumuz; öteki dünyalık, kula borcumuz.. Ne bağlantısı var ki bu iki ayrı fiilin, daima ikisi bir arada ifade ediliyor? Allah’ın bahşetmiş olduğu ilim kadarıyla anlatayım efendim… “Hak’tan alıp halka vermek” diye anlatılan ve Mevlevî’liğe mâl edilen bir görüş vardır.. Bunun, Mevlevî’likte sembolü de “semâ” denilen kendi etrafında dönme hareketidir.. Mevlevî’lerin bazılarının Mevlâna Celâleddin’i taklit ederek yaptıkları bu dönüşte en önemli nokta ellerin durumudur.. Sağ kol yukarı kalkık vaziyette; sağ avuçta göğe bakar bir haldedir…Sol kol ise sol yana iyice açılmıştır yaklaşık 75 derecelik bir açıyla… Sol avuç içi ise yere bakar, el parmakları aralıklı olarak… İşte bu görünüş, “sağ elle Hak’tan alıp, sol elle halka dağıtmanın” sembolüdür… Hızlı bir dönüş, gözün gördüklerinin kaybolmasını, fâni dünya değerlerinin ortadan kalkıp, “Allah” isminin manâsına “urûc” etmeyi ifade eder.. “Namaz”, Hak’ka urûctur boyutsal anlamda!.. “Zekât” ta Hak’tan aldığını halka dağıtmaktır!..

    SİSTEM

    SİSTEM
    Elimizde ve tercihimiz olmayan, eşitliğe dayanmayan bir özellikler bütünü olarak dünya üzerinde meydana gelmiş bulunuyoruz.. Ne doğduğumuz yer, ne ırkımız, ne sülâlemiz, ne ana-babamız ve ne de cinsiyetimiz bizim tercihimiz değildir!. Kesinlikle başlangıcında eşitlik olmayan bir yarışın içinde bulunuyoruz! Değiştiremeyeceğimiz bir geçmiş ve oluş sonrasında, elimizden geldiğince yönlendirebildiğimizi düşündüğümüz bir gelecekle karşı karşıyayız!. Doğa adını verdiğimiz, Allah`ın yaratmış olduğu sistemde ise mazerete ve duyguya kesinlikle yer yok! Aslan, ceylanı ya da bufaloyu yakaladığı zaman, onun tüm haykırışlarına ve karşı koymasına rağmen, hiç ACIMADAN canlı canlı onu yemeye başlıyor! Elimizden düşen bir bardak, ne mazeret öne sürerse sürsün, bu geçerli olmuyor ve üzerine düştüğü mermer onun parçalanmasına yol açıyor! Dâima güçlü güçsüzü yokediyor!.. Kurban Bayramı denilen Hac Bayramında kesilen koyunlara acıma nutukları atarken; kasaptan dışarı çıkmıyor, etsiz sofradan zevk almıyor; kuzu ya da tavuksuz yemek yemiyoruz!. Balığa çıkarak, göya stres atıyor; zevk için denizde öldürmeye devam ediyoruz! Kısacası, güçlünün güçsüzü yokettiği, kuvvetlinin zayıfı yiyip bitirdiği SİSTEM ve DÜZEN içinde yaşıyoruz!. Bu her boyutta ve katmanda ve âlemde böylece cereyan etmede!.. İşte böyle bir SİSTEM VE DÜZEN içinde Allah Rasûlü Hazreti Muhammed insanlara şu kesin gerçeği anlatmaya, kavratmaya çalışıyor... İnsanın, dünyanın, galaksinin ötesinde bir Tanrı yoktur; her şeyi kendi ilminde kendi güzel isimlerinin özellikleriyle yaratmış olan SADECE ALLAH vardır!. Dolayısıyla, insanlar tapınma amacıyla ötedeki bir tanrıya yönelirlerse bu boşa emektir!. "Hakikat"tan gâfil olma sonucunu doğurur bu durum!
    Logo

    © 2024 Podcastworld. All rights reserved

    Stay up to date

    For any inquiries, please email us at hello@podcastworld.io