Logo

    mercek

    Explore " mercek" with insightful episodes like "Türkiye Berlin’de istediğini alamadı", "Kanal İstanbul bir eko kırım ve eko yıkım projesidir", "Siyaset kurumu Kavala’nın tahliyesine karar vermiş değil", "Muhalefetin izlediği siyaset alternatif oluşturmuyor" and "Keşke bu vahşet yaşanmadan bu iş çözüme ulaştırılsaydı" from podcasts like ""Mercek", "Mercek", "Mercek", "Mercek" and "Mercek"" and more!

    Episodes (100)

    Türkiye Berlin’de istediğini alamadı

    Türkiye Berlin’de istediğini alamadı
    Berlin konferansı sonuç bildirgesi ne anlama geliyor? Rus uzmanı Kerim Has Mercek programında değerlendirdi: Türkiye Berlin’de istediğini alamadı. Hafter’in Moskova’da ateşkesi reddetmesine gerekçe gösterdiği pek çok husus, Berlin konferansının sonuç kısmında yer alıyor. Sözleşmenin 51. maddesinde Hafter’den maraşel diye bahsediyor. Türkiye 55 maddeye de imza attı. Bu anlaşmadan sonra Türkiye’nin Libya’ya tek bir asker göndermemesi gerekir. Ankara Türkiye’nin çıkarlarından ziyade, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ailesi ve yakın çevresinin şahsi çıkarlarıyla ilişkili bir Libya politikası izliyor. Erdoğan, toplantının bitmesine 2 saat kala toplantıdan ayrılıyor. Erdoğan’ın toplantıdan ayrılmasını Rus medyası, ‘Erdoğan’nın Libya’ya Türk askeri ile müdahale etme teklifinde bulunduğunu ve taraflarca reddedilmesini” gerekçe gösteriyor.

    Kanal İstanbul bir eko kırım ve eko yıkım projesidir

    Kanal İstanbul bir eko kırım ve eko yıkım projesidir
    Kanal İstanbul neden yapılmamalıdır? Şehir Plancısı Doç. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu Mercek Programında Zübeyde Sarı'nın sorularını yanıtlıyor: “Saray’dan, ‘biz Kanal İstanbul’a başlayacağız ve bitireceğiz’ açıklaması geldi. Bu anlayış ÇED sürecinde vatandaşın itiraz hakkının, merkez tarafından görmezden gelindiğinin göstergesidir. Kanal İstanbul şuanda yok hükmünde bir projedir; üst ölçekli planda yer almamaktadır. Kanal İstanbul projesinin yapılmaması gerekir; İstanbul’un, Trakya’nın, tüm Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin zararına olan bir projedir. Kanal İstanbul bir eko kırım ve eko yıkım projesidir. 3. Köprü tartışılırken Erdoğan, ‘gerekirse referanduma götürürüz’ dedi. HSYK hemen, ‘çevre gibi telafisi mümkün olmayan durumlarda halka sorulamaz” açıklaması yaptı; bu çok önemlidir. Uzmanların konuşması gereken bir durumda, uzmanlar konuşmuyor ve konuşturulmuyor. İstanbul Boğazı’nda alınamayan hangi güvenlik önlemi, daha büyük risk teşkil eden, daha dar, daha uzun boğazda alınabilecek. 3 tane canlı fay hattının olduğu bir yere, en az iki milyonluk bir nüfusu yığacak bir projeyi nasıl açıklıyorlar bilmiyoruz"

    Siyaset kurumu Kavala’nın tahliyesine karar vermiş değil

    Siyaset kurumu Kavala’nın tahliyesine karar vermiş değil
    Osman Kavala’nın AİHM kararına rağmen tahliye edilmemesi ne anlama geliyor. CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu Mercek Programında Zübeyde Sarı'nın sorularını yanıtlıyor. Tanrıkulu: Türkiye’de hukuk güvenliği diye bir şey yok; uzun süredir askıda. Şuanda Türkiye’de hiç kimse bakımından hukuk kuralları öngörülebilir değil. Bakanlık büyük ihtimalle Kavala başvurusunda, sözleşmenin 18. madde ihlali çıktığı için karara razı olmayacak, büyük daire önünde görülmesini isteyecek; Demirtaş davası gibi. AİHM Osman Kavala tahliye olsun diyor ama Türkiye’de siyaset kurumu Kavala’nın tahliyesine karar vermiş değil; bu yüzden yagı tahliye kararı veremiyor. Ha bu yargının kendisi, ha tapu kadastro genel müdürlüğü. Syn Cumhurbaşkanının hedef gösterdiği, suçladığı, mahkum ettiği insanların cezaevinden yargı kararı ile çıkması çok zordur.

    Muhalefetin izlediği siyaset alternatif oluşturmuyor

    Muhalefetin izlediği siyaset  alternatif oluşturmuyor
    Sol Parti ne yapacak? Sol Parti başkanlar kurulu üyesi Önder İşleyen, Mercek programında Zübeyde Sarı'nın sorularını yanıtlıyor: “Ana tespitimiz; siyasal islamcı rejimin yükseliş döneminin sonuna gelindiği, bir çözülme sürecinde olduğu tespiti. Daha çok hile ve zorbalıkla ayakta durmaya devam eden, tek adam rejiminin yetkilerine dayanarak iktidarını sürdüren bir tablo var. İktidar bloğunun karşısında muhalefet bloğunun izlediği siyaset bir alternatif oluşturmuyor; sağ ve düzeni savunmayı esas alan siyaset izliyor muhalefet. Solun etkili bir güç haline gelmediği koşullarda, Türkiye’nin geleceğinin sağ siyasetlerin dışına çıkamayacağı ortada. Güller, Babacanlar, Davutoğulları çürümüş geçmişin parçası. Örgütlenme seferberliği başlatacağız. Tüm ilerici güçlerle bu iktidar bloğuna karşı eylem ve güç birliği içerisinde olabiliriz"

    Keşke bu vahşet yaşanmadan bu iş çözüme ulaştırılsaydı

    Keşke bu vahşet yaşanmadan bu iş çözüme ulaştırılsaydı
    Adalarda Ruam hastalığı salgını: 81 at öldürüldü. Hayvan hakları aktivisti Zülal Kalkandelen değerlendiriyor: Biz yıllardır atlı fayronların kaldırılması için mücadele ediyoruz, bu çok eski bir mesele. Biz, syn İmamoğlu göreve gelmeden önce atlı faytonları kaldıracağına dair taahhütte bulunduğu için eylemlerimize devam ettik. Bir çalıştay yapıldı geçmişte ama sonu önceden belirlenmiş bir çalıştaydı; bizler davet edilmedik. Keşke bu vahşet yaşanmadan bu iş çözüme ulaştırılsaydı. Belediyenin Saraçhanedeki binasının karşısında eylem devam ediyor; bize verdikleri sözü yerine getirmelerini istiyoruz. Valilik 3 ay boyunca durdurdu diye eylemlerimiz ve taleplerimiz bitecek değil; atlı faytonların kaldırıldığına dair somut bir adım bekliyoruz . Syn İmamoğlu ve yönetiminin de bunu sona erdirecek yönetim olduğuna umutla bakmak istiyorum.

    İlhan Tanır: Trump büyük ihtimalle bu süreçten yaralı çıksa da başkanlığı kaybetmeyecek

    İlhan Tanır: Trump büyük ihtimalle bu süreçten yaralı çıksa da başkanlığı kaybetmeyecek
    İlhan Tanır: Bu süreç yaklaşık 3 aydır devam ediyor ve bugün finali oynanacak. Muhalefetin çoğunlukta olduğu meclis Trump hakkında oylama yapacak. 💬 ABD tarihinde ender olan bir durum bu. Clinton 1999'da bu süreçten geçti, bu da 3. Olacak. Nixon da bu sürece girmeden kendisi istifa etmişti. Şimdiye kadar herhangi bir cumhuriyetçi senatörun başkanın yönüne geçeceği yönünde bir işaret yok. Trump büyük ihtimalle bu süreçten yaralı çıksa da başkanlığı kaybetmeyecek yönünde bir öngörü var. Trump hakkındaki suçlamalardan biri görevi kötüye kullanmak. Joe Biden hakkında soruşturma yapması hakkında Ukrayna ile ilgili olan diyalog. İkinci suçlama ise adaletin sağlanmasını engelleme. Bu iki suç bugün ayrı ayrı oylanacak. En üst düzey bakanlara ambargo getiren bir yaptırım paketi var ve sadece oylanması kaldı bekliyot. Dün geçen ABD Savunma bakanlığına eklenen ambargolardi. Kıbrıs Rum Kesimine şimdiye kadar uygulanan silah ambargosunun kaldırılması da var. Bunlar Türkiye'ye karşı olan bir nefret ve kızgınlığın eseri. Trump ve Erdoğan arasında iyi bir ilişki var Trump tek başına ambargolari tutmuştu. Ancak Türkiye'nin Suriye operasyonundan sonra Trump çok savunamadi. Trump'in bir çıkarı var ve bilindiği gibi Türkiye'de Amerika'ya karşı bir nefret olsa da Türkiye'de çok popüler ve Türkiye'deki görünümünden yararlanıyor. İncirli konusu yaklaşık 3-4 yıldır ciddi bir şekilde konuşuluyor. Birkaç yıldır ABD o ihtimale karşı alternatiflerini güçlendiriyor. Türkiye nihayetinde kapatma gibi bir yola gittiğinde şimşekleri üzerine çekmiş olacak. Nihayetinde bu bir NATO üssü.

    Eşim sadece gazetecidir, tek silahı kalemidir!

    Eşim sadece gazetecidir, tek silahı kalemidir!
    İçişleri Bakanlığının ‘terörist’ olarak duyurduğu, gözaltında bulunan Gazeteci Aziz Oruç’un eşi suçlamaları değerlendirdi: ''Terörist suçlaması çok korkunç bir suçlama. Eşim sadece gazetecidir, tek silahı kalemidir. Aziz Oruç 20 yıldır onurlu bir şekilde gazetecilik yapmıştır ve bunu her şekilde ıspatlamıştır. Daha önce ‘neden bu haberi yaptın’ diye sorarlarken, şimdi ‘sen teröristsin’ diyorlar. İtham edilen suçlamaların ne olduğunu avukat görüşünden sonra öğrenebileceğiz. Özellikle meslektaşlarından Aziz’e destek olmalarını bekliyorum.''

    Davutoğlu'nun yeni parti lansmanı

    Davutoğlu'nun yeni parti lansmanı
    Muhabirimiz Altan Sancar, Davutoğlu'nun yeni parti lansmanından bildiriyor: ''Davutoğlu parti programını anlatırken Türkiye'deki özgürlükler meselesine atıfta bulundu. Basın özgürlüğü ve kimlik özgürlüğüne atıfta bulundu. AKP'de bugüne gelişteki kopukluklardan özeleştiri dönemi alışkın olunduğu gibi gerçekleşmedi. Parti programında da özgürlükçü söyleme atıflar vardı. Ekonominin iyileştirileceği için çalışmalar yapılacağı vurgulandı ancak işçi ve emekçilerin sorunlarına dair tek kelime bile edilmedi. Nihal Olçok'a 'neden buradasınız?' dedik. O da 'Konfor alanımı terkedip geldim, buradan yeni bir mücadele yöntemi doğuracağız' dedi. Nihal Olçok FETÖ ile mücadeleyi samimi ve etkin bulmadığı için burada yer aldığını belirtti.''

    Türkiye ve Libya arasında yapılan enerji anlaşması ne anlama geliyor?

    Türkiye ve Libya arasında yapılan enerji anlaşması ne anlama geliyor?
    Türkiye ve Libya arasında yapılan enerji anlaşması ne anlama geliyor? Gazete Duvar yazarı Mühdan Sağlam değerlendiriyor. Mühdan Sağlam: ''Libya ile varılan bu sınırın anlam kazanabilmesi için Türkiye’nin Yunanistan ve Mısırla anlaşması gerekiyor. Libya’da durum sancılı; iç savaş var. Hükümet anlaşmayı imzalamış olsa da meclisten geçmediği sürece bir anlamı kalmıyor. Libya ile enerji anlaşması yaptığımız gün, aynı zamanda bir askeri anlaşma da yapıldı. Suriye’ye müdahale edilirken iç güvenliğe dair tehditlerden bahsediliyordu. Aynı durumu Libya için söyleyemeyiz. İç kamuoyunu ikna etmek için bu anlaşma gündeme getirilebilir. ABD, Rusya, BAE, Suudi Arabistan, Mısır ve Fransa Hafter’in yanında. Türkiye, İtalya, İngiltere ve Katar ise islamcı grupların yanında yer alıyor.''

    Kararsız seçmenin olası tercihleri ve yeni oluşumların oy oranları

    Kararsız seçmenin olası tercihleri ve yeni oluşumların oy oranları
    Avrasya araştırma başkanı Kemal Özkiraz, kararsız seçmenin olası tercihlerini ve yeni oluşumların oy oranını değerlendiriyor. Kemal Özkiraz: ''Kararsızların oranları bizim anketlerde de %30’ların üzerinde çıkıyor. Bunun nedeni; yeni oluşumları beklemeleri. Kararsız seçmenin büyük bir kısmı Cumhur ittifakının, o da AKP seçmenlerinden oluşuyor. Muhalefet tarafından, yeni oluşumlara anlamlı bir seçmen geçişi olmayacak. AKP’nin yeni oluşumlarla ilgili yaptığı 2 propaganda var; ‘Onlar Muhalefetten oy alacak’ ve ‘bunların AKP’den ne farkı var’ propagandası, bunu AKP organize ediyor. Muhalefet kararsız seçmene yönetebildiğini göstermeli; yeni bir anayasa ortaya koymalı. Bu işin başını CHP çekmeli, bu yönde bir çalışma olduğunu düşünüyorum.''

    Ağrı’nın Tutak ilçesinde neler oluyor?

    Ağrı’nın Tutak ilçesinde neler oluyor?
    Ağrı’nın Tutak ilçesinde neler oluyor? Bölgeye girişine izin verilmeyen HDP MV Dilan Dirayet Taşdemir yaşananları aktarıyor. Ayın 6'sında sabah saatlerinde Tutak'a bağlı Soğukğınar köyüne operasyon düzenleniyor. Valilik de çatışma yaşandığına dair açıklama yaptı. Murat'ın evi, olayın yaşandığı yere yakın. Dışarı çıkıyor meraktan polisler "yere yat" diyor. Murat heyecanlanıp bu esnada kalkıp koşmaya başlıyor ve vuruluyor. Köylüler zorla hayvan pisliği içerisinde tutulduklarını da ifade ettiler. Gözaltında olanların bebekleri var ve emzirilmesi için anneler ile görüştürülmüyorlar. Biz gözaltılarla ilgili sağlıklı bilgi alamadık çünkü giden avukatlar görüştürülmüyor. Biz benzer örneklere rastladık ama yerelde genelde muhatap bulurduk. Operasyon devam ettiği için köye alamadıklarını söylüyorlar. 'Neye dayanarak?' diye sorduğumuzda da 'Açıklama yapmak zorunda değiliz izin vermiyoruz' diyorlar.''

    Kadınlar 5 Aralık’ı öldürülerek karşılıyor

    Kadınlar 5 Aralık’ı öldürülerek karşılıyor
    Kadın Cinayetlerini durduracağız Platformu avukatlarından Rukiye Leyla Süren #5AralıkDünyaKadınHaklarıGünü’nünde kadın haklarını değerlendirdi; ''Adalet Bakanı, ‘Ayşe Tuba Arslan keşke yaşıyor olsaydı’ dedi. Oysa 23 kez adli makamlara başvurmuştu. İçişleri Bakanı, ‘Türkiye’nin güvenlik sorunu yoktur’ diyor. Türkiye’nin kadınlar ve çocuklar açısından güvenlik sorunu vardır. Kendisinden 15 yaş büyük biriyle istismara yol açan bir zorlanma birlikteliği sonucunda, evlenme adı altında tecavüzün devamına yol açacak af yasa tasarısı hazırlanıyor. Kadın hareketi giderek güçleniyor ancak Türkiye’de uygulamada giderek geriye giden bir durum olduğu kesin.''

    #ŞuleÇet davasında karar

    #ŞuleÇet davasında karar
    #ŞuleÇet davasında karar; Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformundan Ayşen Kavas değerlendiriyor: ''Çok önemli bir mücadele verdik ve uzun zaman oldu. Her davada Şule'nin neden orada olduğu sorgulandı, içkiliyken erkeklerin yanında olduğuna dair raporlar hazırlandı. Bizler tüm bu söylenenlere rağmen Şule için adalet mücadelesi vermeye devam ettik ve adaleti sağlatarak kazandık. Ceren Özdemir'i uğurladık bugün bir yandan. Şule Çet için verdiğimiz mücadele sonucunda adaletin sağlanması belki de başka kadınlarla ilgili adaleti sağlayacak. Adalet sağlansın diye mücadele veriyoruz, soruşturma yürütülsün diye mücadele veriyoruz. Adalet sağlandığı için mutlu olmamız çok üzücü bir şey.''

    Hukukun işlemediği bir ülkede kendisini güvende hissedebilir mi?

    Hukukun işlemediği bir ülkede kendisini güvende hissedebilir mi?
    Hakkında 5. kez yakalama kararı verilen Ferhat Tunç suçlamaları değerlendiriyor: ''Her ay mutlaka benimle ilgili bir suçlama çıkabiliyor. Bugünkü toplantı benim sürgün hayatı yaşıyor olmamla ilgiliydi. Ben 80'leri de yaşadım ve sürgün yaşamak zorunda kalan birçok insanımız oldu ve ne demek olduğunu biliyorum. Ben Yılmaz Güney'i tanıdım ve onun bu sürecine tanıklık etmiş bir insanım. Sanatçılar sizi eleştirebilir, açığınızı gördükleri zaman dile getirebilir. Sanatın doğasında bu var ancak yapamıyorsanız başka bir şey. Bu iktidar kendi durumunu da zorlaştırıyor. Senden farklı insanların üzerine bu kadar çullanırsanız kötü olur.''

    Hukukun işlemediği bir ülkede kendisini güvende hissedebilir mi?

    Hukukun işlemediği bir ülkede kendisini güvende hissedebilir mi?
    Hakkında 5. kez yakalama kararı verilen Ferhat Tunç suçlamaları değerlendiriyor: ''Her ay mutlaka benimle ilgili bir suçlama çıkabiliyor. Bugünkü toplantı benim sürgün hayatı yaşıyor olmamla ilgiliydi. Ben 80'leri de yaşadım ve sürgün yaşamak zorunda kalan birçok insanımız oldu ve ne demek olduğunu biliyorum. Ben Yılmaz Güney'i tanıdım ve onun bu sürecine tanıklık etmiş bir insanım. Sanatçılar sizi eleştirebilir, açığınızı gördükleri zaman dile getirebilir. Sanatın doğasında bu var ancak yapamıyorsanız başka bir şey. Bu iktidar kendi durumunu da zorlaştırıyor. Senden farklı insanların üzerine bu kadar çullanırsanız kötü olur.''

    Kanal İstanbul’un olası etkileri; İstanbul su havzalarının %30’unu kaybedebilir

    Kanal İstanbul’un olası etkileri; İstanbul su havzalarının %30’unu kaybedebilir
    TMMOB İstanbul il koordinasyon kurulu sekreteri Cevahir Efe Akçelik, Kanal İstanbul’un olası etkilerini değerlendirdi. Cevahir Efe Akçelik: ''Kanal İstanbul sadece İstanbul değil, Anadolu’nun birçok yerinde seçim yatırımı olarak lanse edildi. Sadece AKP için değil, 17-18 yıl içerisinde AKP etrafında çemberleşmiş sermaye grubu için kaynak yaratma projesidir. TOKi’nin 33 tane emlak projesinin olduğunu, Kanal İstanbul manzarasıyla satış ofislerinin kurulduğunu biliyoruz. Karadenizin ekosisteminde canlı popülasyonu düşecek, hava kirliliği artacak, su havzaları zarar görecek. DSİ’nin yaptığı temel itirazlardan biri, İstanbul su havzalarının %30’unu kaybedeceğine yönelik. Sazlıdere barajı tamamen iptal olacak, Terkos su havzası zarar görecek; Sazlıdere ve Terkos İstanbul’un su ihtiyacının %28’ini karşılıyor. Tüm İstanbul’u etkileyecek bir proje; aşağıdan yukarı bir muhalefet örülmeli. İstanbul’un en acil sorunu, depreme ve depreme karşı hazırlık.''

    Bir korku toplumu yaratılarak iktidarlarını sağlamlaştırmaya çalışan bir hükümet var

    Bir korku toplumu yaratılarak iktidarlarını sağlamlaştırmaya çalışan bir hükümet var
    Sezgin Tanrıkulu ile toplumda artan ihbarcılık furyası ve hukuki boyutunu değerlendiriyor: ''İhbarcılık, öc alma duygusu bu toplumda eskiden bu kadar yaygın değildi ama malesef mevcut kutuplaştırma politikaları bu hale getirdi. Birinin komşusu tarafından takip edilmesi, yerinin saptanması, jandarmaya ihbar etmesi, jandarmanın baskın yapması gibi olaylar Türkiye'nin hangi travmada olduğunu da ortaya koyuyor. Hükümet aleyhine bir şey söylemişseniz onun bir ispatı gerekmiyor. Tam tersine sizin demediğinizi ispatlamanız gerekiyor. İktidar yanlısı herhangi birinin söylediği daha itibarlı. Bunun önünü Erdoğan açtı. Türkiye'de olmadığı gibi dünyada da vatandaşından bu kadar şikayet eden Cumhurbaşkanı yok. 50-60 Bin'e varan soruşturma sayısı var.''

    Bu bir tuzak değil, hak arayışıdır!

    Bu bir tuzak değil, hak arayışıdır!
    Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel EYT’lilerin durumunu ve Cumhurbaşkanının EYT’lilere yönelik açıklamalarını değerlendirdi: ''Dere geçerken kural değiştirildi; EYT’liler buna isyan ediyor. İnsanların haklarını iade edilmesi, ülke ekonomisinin batması anlamına gelmez. Cumhurbaşkanı, ‘Suriyelilere 40 milyar dolar harcadık’ dedi. EYT’lilerin toplam maliyeti yıllık 5 milyar dolar bile değil. Yakında büyük bir seçim olsa EYT’lilerin etkisi büyük olacaktır. 10 milyon civarında EYT’li var. Bir aile babası tüfekle intihar etti, cebinde 1 buçuk lira çıktı; o da EYT’liydi.''

    Bugün bir kere daha gördük ki gazetecilik yargılanmaya devam ediyor

    Bugün bir kere daha gördük ki gazetecilik yargılanmaya devam ediyor
    Gazeteci İrem Afşin Cumhuriyet Davası'nı anlatıyor: ''Davayı gören ağır ceza mahkemesi bu yıl oldukça mimli. Çok ağır cezalar vermişti daha önce. Kalablık bir avukat kadrosu vardı. Yargıtayın bozma kararı okundu önce ve savcıdan mütalaa istendi ve şaşırtıcı bir biçimde hiç konuşulmayan ve iddianamede yer almayan bir takım haberlerden bahsetti. Ahmet Şık ise bu davayı bir dava olarak nitelendiremeyeceğini, bunun bir iktidar komplosu olduğunu ve bugünkü kararla mahkeme bu komploya dahil olup olmadığını kanıtlamış olacak. Avukatlardan Mustafa Kemal Güngör "35 yıllık avukatım böyle bir şey görmedim ne diyeceğimi bilmiyorum ve bu mütalaayı reddediyorum" dedi.''
    Logo

    © 2024 Podcastworld. All rights reserved

    Stay up to date

    For any inquiries, please email us at hello@podcastworld.io